Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
HomeHome  Latest imagesLatest images  SearchSearch  RegisterRegister  Log in  
Kürd Ulusu'nun Çıkarları; Her Türlü Parti, Kurum, Kuruluş, Örgüt ve Kişilerin Çıkarlarının Üstünde ve Ötesindedir. Her Şey Kürdistan İçin!

 

 Bolşevik Devletçiler ve İslamcı Halifeciler Kıskacında Kürdler

Go down 
AuthorMessage
Jandil

Jandil


Mesaj Sayısı : 79
Kayıt tarihi : 2010-01-13

Bolşevik Devletçiler ve İslamcı Halifeciler Kıskacında Kürdler Empty
PostSubject: Bolşevik Devletçiler ve İslamcı Halifeciler Kıskacında Kürdler   Bolşevik Devletçiler ve İslamcı Halifeciler Kıskacında Kürdler Empty23.11.13 20:20

Bolşevik Devletçiler ve İslamcı Halifeciler Kıskacında Kürdler

Irfan Barulday

Devletsizliği savunarak bir başka devletin gölgesi altında yaşamak utançtır.

Madem Kürtler millettirler ve bugün dünya sistemi bu düzlemde bir siyasal sistem çerçevesinde dönüyor, Kürdün devlet olması kaçınılmazdır.

Kürdler kendi topraklarında milli iradeleriyle devletleşmedikçe, Ortadoğu'da halkların kardeşliğinden söz edemezsiniz.

Kürdler, Ortadoğu ve dolayısıyla yaygın medeniyetin parçasıdır. Bütün oluşurken bir parçanın eksikliği, bütünü hastalıklı kılar.

Bir uzvun hastalıklı olması bedeni etkiler. Kürdlerin devletsiz bırakılması bu hastalığı daha da derinleştirir.
Edebiyat, felsefe, tarih ve coğrafya milli ruhla hemhâldir.

İster kabul edin ya da etmeyin, teoloji önce millileştirildi ardından modern ifadeyle uluslaştırıldı.
Akıl soyut olabilir ama akla yüklenen bilgi somuttur. Arap aklı her neyi ifade ediyorsa, bu anlam hem evrensel hem de yereldir.

Kürd aklı dediğimiz şey de budur: Evrensel akıl ve yine bu aklın yansıttığı herşey yerelden genele doğrudur.

Bilgi, kültür, teknoloji sanat ve edebiyat hem millidir hem de evrenseldir.

Allah'ın hitabı hem o günün toplumunu, hem de o toplumla henüz iletişim kurmayan tüm toplumları muhatap alır.
Din evrensel olduğu gibi yereldir. Bana göre bu yerellik milli olandır. Değiştiren veya kabullenen bir epistemik ilişki...

Fransız edebiyatı, Alman edebiyatı, Kürd edebiyatı diye tasnif etsek bile, bu edebi akımlar aynı zamanda dünya edebiyatı olarak da adlandırılır.

Kürdlerin önem vermedikleri nokta budur: Milli ruhu ıskalamaları... Hiçbir çalışma bir başka ruhla hazırlanamaz; yoksa size ait olmaz.

Kürdistan'da İslamcı ve sol hareketler arasında bir çatışma çıkarılmaya çalışılıyor. Dikkatli olmamız gerekiyor.

Kürt milli mücadelesi; Kürdistan’da egemen irade olma ve kendi normlarıyla kendini var kılma perspektifine odaklı bir mücadele şeklidir.

Türk solu üzerinden bir genelleme yaparak Kürd solunu kısmen anlayabiliriz; ama bu anlama biçimi yetersizdir
Şimdi bizim, Kürdistani söylemi öne çıkaran ve Kürdistanileşen bir siyasal harekete ihtiyacımız var.

Kürdistan’da toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunların çözümünde ortak akla ve yeni bir lokomotif düşünceye ihtiyaç olduğu tartışmasızdır.

Ortak aklı esas alan milli bir siyasal düşünceye ihtiyaç var ve bu ihtiyaç giderilirse, toplumsal bir dinamizm oluşur.

Şimdi bizim, Kürdistani söylemi öne çıkaran ve Kürdistanileşen bir siyasal harekete ihtiyacımız var.

HDK eleştirilerinden vazgeçip kendi yani milli dinamiklerinizle yakınlık kurunuz. Sizde aksini yaparak dinamiklerinizi bütünleştirmeye çalışınız. Anlam yükleyip hayal kırıklığı yaşamak yerine, kendimiz olalım.

Eğer bir hareket ben buyum ve kuruluş amacım budur diyorsa, yapılacak en güzel şey onu öyle görmek olacaktır.

Biri ben Türkiyelileşmek istiyorum konusunda ısrarcı ise, ona hayır, sen bunu istemiyorsun demek ahmaklıktır. Biri hayır, ben Kürd devleti istemiyorum diyorsa, ona hayır, şaka yapıyorsun demek ahmaklığın daniskasıdır.

İnsanları düşünceleri, söylemleri ve yaptıkları üzerinden değerlendirmek gerekiyor.
Solcu Türk: "Kürd eşittir sosyalist, sosyalizm eşittir Kürd." İslamcı Türk: Kürd eşittir İslam… Mealinde şeyler söylemiş. İkisi de yalancı.


Siyaset, dünya devletlerinin bölgesel ve ulusal çıkarlarıyla orantılı bir şekilde yürütülür.
Her devlet ve her millet siyaseti kendi reelpolitiğine uygun şekilde dizayn eder ve ondan ulusal bir kazanç elde etmeye çalışır.

Türk egemen akıl, Kürdistanı ya sosyalistleştirmek yada İslamcılaştırmak ister! Biz ise bu akla yaslanıp konuşuruz. Sömürge olmak böyle bir şeydir işte.

Egemen işgalci zihniyetin fay hatlarının, Kürdistani dinamiklerle parçalanması en büyük arzumuzdur.
Uluslararası ilişkilerlerde değerler dünyasına yer yoktur ve moral değerler ancak bu ilişki biçimine destek için ele alınır.

Biri, Kürdistan İslamın merkezidir diyor, ötekisi hayır, Kürdistan Sosyalizm'in merkezdir diyor. Aynı akıl aslında…
Egemen devlet kararını vermiş; Kürdler İslamcı da, solcu da olsalar bizsiz bir hiçtirler.
Şimdi, Devlet olmak Kürdler için zorunludur.

Türk İslamcı ve solcuların Kürdistan ile bu denli ilgilenmesi ve Kürd hareketleri üzerinde etkili olması tesadufi değildir.

Kürd hareketler, içinde aktif Türklere göre, Kürdistan ya İslamcı ya da sosyalist olmak zorunda. Biri Halifeci, diğeri Bolşevik…

O dönem halifeciler ile Bolşevikler vardı. Aynı durum bugün de var: Bolşevikler ve halifeciler şunu söylüyor: Kürdler ya sosyalist ya da halifeci olmalı!

Şuna bir kez daha inandım: Türk siyasi akıl dahidir. Tabi bizim ahmaklığımız da unutulmamalı.

Türk siyasal aklın Kürd/Kürdistan oyunu şöyledir: Allah mı, Das Kapital mi?

Adamlar akıllı; Kürdleri etkilemek için iki önemli argüman kullanıp düelloya davet çıkarıyorlar. Das Kapital ve Kur’an…

Pis kokular geliyor, dikkat edin. Kürdler çatışmadan uzak durmalı.

Das Kapitalciler ile İslamcılar savaştırılmak isteniyor. Bizim tercihimiz özgür ve demokratik bir Kürdistan.

Buna rağmen Das Kapitalciler ve İslamcıların yolu her nedense Lozan'a çıkıyor.

"Hareketsizlik ölümdür" ya da "Konuşma hareket et" Yalanı, Kürd örgütlerinin hedef saptırması ve donuk bir toplum yaratma amacına atıftır.

Başta "Tevgera Ciwanên Kurdistan" olmak üzere, Kürdistanlı gençler, Kürdistan bayraklarıyla Barzani'yi karşıladılar. Kürdistani duruşlarından dolayı kendilerini şimdiden tebrik ediyorum. Bu gençlerin mücadelesi Kürdistan'a yeni bir soluk getirdi ve getirmeye devam edecektir.

Kürd aydınları ve siyasetçileri neden "niçin devlet" ve "nasıl bir devlet" sorusunu sormaktan kaçınıyorlar?

Örgütsel tabular kırılıyor ve Kürdler, millet olmaya ve siyasal tercihleri konusunda özgür karar vermeyi öğrenmeye başladı.

Kürd gençleri şimdi hiç olmadığı kadar daha özgür düşünüyor ve gelecekleri konusunda hiçbir etki altında kalmadan vicdani kararlar alabiliyorlar.

Berzani ziyareti sonrası Kürd gençleri, Kürd milliyetçiliğinin ne olduğunu ve nasıl bir işlevsellik kazanacağını bir kez daha anlamaya başladı.

Benim bir kardeş olarak Kürd gençlerine önerim, dört parça Kürdistanı evleri olarak bilmeleridir. Evinizi ancak ona sahip çıkarak süsleyebilir ve içinde oturabilirsiniz. Onları bu düşünceden vazgeçirebilecek hiçbir güce ve düşünceye itibar etmemelidirler. İlim, bilim, sanat ve kültürel faaliyetlerden geri durmasınlar ve geleceklerini toplumsal ve ulusal gelenekleri üzerine inşa edebilsinler. Ama adaleti ve özgür düşünceyi elden bırakmasınlar. Kardeşleriyle iyi geçinsinler ve bilsinler ki, yaptıklarının hesabını yüce olan Allah’a verecekler. Allah yollarını açık eylesin ve milli mücadelede payidar kılsın.

Kürdlerin Güney Kürdistan adıyla bir siyasal yapıları var. Bu bile geleceğimizi şekillendirmeye önemli katkılar sunar. Bu bir kazanımdır ve bu kazanım süreç içerisinde yeni kazanımlar elde edebileceğimizi gösterir. Eleştirebilir ve zaman zaman da siyasal, stratejik yaklaşımını hoş görmeyebilirsiniz. Ama bunu bir kazanım olarak ele almanızda zarar değil, fayda var. Parça ve bütün arasındaki ilişkiyi düşündüğünüzde ya da illet ile malul arasındaki diyalektiği fark ettiğinizde, bu varlığın diğer parçaları da tetikleyeceğini görürsünüz. Kürdler bu fırsatları iyi okumalı ve iyi değerlendirmeliler.

Güney Kürdistan ve Güneybatı Kürdistan'daki siyasal yapı, diğer parçaları da etkileyerek güçlü bir domino etkisi yapacaktır. Sadece biraz sabır...

Kürdlerin milli bilincini sorgulamaya hiç kimsenin hakkı yok. Sorgulanması gereken onların bu bilinçlerini sabote eden ve anlamsız kavramlara kurban edilenlerdir. Oysa Kürdler, güçlü bir milli bilince sahipler ve iki asırdır bu düşüncelerini hayata geçirmek istediler. Kürdleri değil, onları bu hale getiren eskitüfek kafa yapılarını sorgulayın. Yeni nesil Kürd gençliği bu oyunların ve satatüsüzleştirme çalışmaların farkında.

Kürd gençleri Kürdistan meselesi konusunda düşünmeye başladıklarında, birileri ısrarla onlara "hareketsizlik ölümdür" ya da "konuşma hareket et" diyerek susturmaya çalıştı. Şimdi dönem değişti ve Kürdistanlı genç kuşaklar bu ifadeleri kullananların ne denli sağlıksız ve verimsiz olduğunu farketmiş durumda. Hem konuş, düşünce üret, oku ve aynı şekilde hareket et düsturu yeni sloganıdır gençlerin.

Kürdistanlı gençler Kürdistan çatısı altında iki önemli unsuru gerçekleştirmeyi başarabildi. Birincisi entelektüelliğin, düşünce üretmenin veya aydın olmanın bir gevezelik olmadığını, ikincisi ise Kürdistani dinamiklerin bu entelektüel faaliyet üzerinden okumaya başlamalarıdır.

Siverekname.com


Back to top Go down
 
Bolşevik Devletçiler ve İslamcı Halifeciler Kıskacında Kürdler
Back to top 
Page 1 of 1

Permissions in this forum:You cannot reply to topics in this forum
 :: Bixêr û bi Ehla! * Welcome! * Hos Geldiniz! :: Peşarî | Politika-
Jump to: