AKP

AKP

K. kurdistanda ilhakçı türk devletinin resmi ideolojisi ve onu açıkça destekleyen türk partilerinden AKP dışındaki tüm varlığı halk nezdinde çökmüştür.Kürt halkının kökten gelen İslam inancına tutunarak son 40 yılda başta Hizbullah tetikçiliği ile tutunmayı seçen ilhakçı sistem,bunu yürütemeyeceğini anlayınca fetullah gülen ve cemaatıne her türlü maddi ve manevi destek sunarak K.kurdistanda yayılmasını sağlamaya çalışıyor.

Yardımlaşma kurumları adı altında örgütlenerek, dini motiflerle süslenerek Kürtlerin kutsal inançlarını kulanarak ulusal bilinçleri darbelenmek isteniyor.Bu oluşumun tabanı yoksul ve dindar Kürtleri kapsamakla beraber,Pkk ile kan davalı olanlarında ana merkezi konumundadır.

Ulusal bilinçten yoksun,yoksul kürdün orayı seçmesi,kürt örgütlenmesinin zayıflığına bağlayabiliriz.Fakat pkk ile kan davalı olanların AKP gibi en sinsi kürt düşmanı partide yer alması,bu kişiliklerin ruh hali ve ihanet boyutunu gösterir.Bu ihanetin tartışılmasınına bile gerek yoktur.Tamda ihanettir.

PKK ye her hangi bir nedenle karşı olmanın karşılığı AKP içinde yer almanın adı, muhaliflik değildir.PKK den kopan yada karşıt görüş besleyen AKP li Kürtlerin geldiği sınıf ve eğitim düzeylerine bakıldığında,bunlar yeni bir kürt hareketi yaratacak ulusal niteliklerede sahip değildir.K. kurdistandaki tüm olumsuzluklara rağmen isteyen yeni parti ve örgütlemeyi sağlayacak imkanlar vardır.

Görünen o ki,bunların böyle bir sorunu yok.Olsaydı kendi kürt muhalefetini oluştururdu.Bu adına muhalefet dedikleri çirkinlikleri pek çok yerde okuyoruz.Her türlü argumanı düzenbazlıkla besleyerek AKP yi zirveye çıkarmaktan utanmıyorlar.

Diğer taraftan AKP nin esas tabanı PKK-BDP-HAKPAR-KADEP gibi parti ve yan kuruluşlarının aymazlığı,onların dini inançlarını ifade edebileceği alanları yaratamadığından bu partiye kaymışlardır.Başka bir nedende AKP ve yan kuruluşlarının maddi açıdan musluğu sonuna kadar açmasıda etkilidir.Tüm bunlara rağmen AKP hızla küçülmektedir.

Her geçen gün,ne denli sinsi kürt düşmanı olduğu bu kitleler tarafından anlaşılmaktadır.En fazla bir seçim daha taban bulabilir.Geçen seçimde taraftarı pek çok insan şimdiden taraf değiştirdi.Süren operasyonlar,binlerce tutuklama,ölümler,halk tarafından bilince çıkarılmaktadır.Esas itibarı ile tabanının büyük bölümüde,bu partinin dindar olduğunu,iktidara geldiğinde kürt sorununu çözebileceğini düşünerek oy verdi.

Öyle olmadığı gibi,sürdürdüğü kürt karşıtı tutum onu, kurdistanda yakın zamanda bitirecek.Bu partinin yüzde birlik tabanı her zaman olacaktır.Onlarda PKK ye derin nefret taşıyanlardan oluşacak..Bu insanlar o kadar cahil düşmanki,kırk tane kürt partisi kurulsa,bu partiden vaz geçmezler.Koruyuccu,jitemcisi,doğal küskünler geriye dönüş yapar,fakat bunlar asla dönmezler.

Bu günlerde söylemleri ve kurdukları itifaklarla durumlarını ortaya koyuyorlar.Hayatları boyunca kurdistanda nal toplayacakları kuşku götürmez gerçektir.Onlara önerim ordan ayrılın kendi kürt örgütlenmenizi yaratın.

Kürdistanda ulusal bilince hizmet edecek kurumları oluşturmak onurdur.Bu onur bir gün halkı ulusal dayanışma ve bağımsızlığa götürecek ilk adımlardır.İhaneten dönün!

Kek Süleyman Merhaba,

AKP'yi seçen Kürdlerin birkaçının AKP'yi bilinçli seçtiklerini söyleyebiliriz ama büyük çoğunluğu bilinçsiz olduğundan ihanetten sanırım bahsedemeyiz.

AKP'nin duygu sömürüsü yaparak Kürdlerin belli bir kesimini kendisine bağlamasının diğer bir nedeni de Kuzey Kürdistan'da bir Kürd İslami Partisi'nin olmayışından sanırım kaynaklanıyor.

Uzun konu ama kısa keselim; Eğer AKP'yi seçenler "ihanet" içerisindedir diye değerlendirirsek Türkiye Partisi olmak için can atan DTP, HAK-PAR ve KADEP'e ne demeli?

Bence Kuzey'de ismi, cismi ve programıyle gerçek anlamda bir Kürd Partisi olmadıkça kiteleler elbette bu yukarıda adını saydığım partileriyle birlike başta AKP olmak üzere diğer Türk partilerini de sececeklerdir.

DTP'yi secenlerin neredeyse hepsinin PKK sempatizanları olduklarını söylemek ne kadar yanlışsa AKP'yi de seçen Kürd secmenlerinin "ihanet" içerisin de olduğunu söylemek o kadar yanlıştır.

DTP/HAK-PAR/PSK ve KADEP'in ortak hareket etmeleri ve yeni bir Kürdistani parti oluşturmaları için bunlar arası bir konsensüsün olması şarttır. Ama halihazırda böylesi bir konsensüsten bahsetmek ise bir hayaldır. Bu nedenele Kürdler Ankara'ya değil, bir bütün Kerkük'e bakarlarsa daha sağlıklı olur diyeceğim ama benim şahsen Kürdlere zaten aklım ermiyor.

Çoğu Kürdlerin ÜLKE SAVUNMASI gibi bir dertleri yoktur. Çoğu rant peşinde ve kendi kişisel ve partisel çıkarlarının Kürd ULUSUNUN çıkarlarının üstün de görüyor, dolayısıyla ÜLKE SAVUNMASI gibi bir dertleri de yoktur.

Doğrusu Kürdlerin hali hal değil ama bakalım gelecek yıllar da neler olacak?

Selam ve saygılar

Kek Alan Merhaba

Yazımı dikatli okursanız bilinçsiz akp ye destekleyenleri kastetmiyorum
Aslında kürt İslam partisine ihtiyaç duymaksızın mevcut partilerde yer alma koşulları sağlanabilir.

İlhakçi devletin baskıcı dikta rejiminde bağımsızlık fikrini savunan yasal bir parti kurulamaz.En sıradan kürt değerlerini savunan dtp yi bile kapatıyorlar..Ya hiç siyaset yapmayacaksınız yada sistemin koşullarına göre talepler sıralayacaksınız.Artık tercih bu partilerin.

Sorun isim cisim olayı değil.Partisiz olmanın getireceği boşlukları siyasi ve yerel anlamda direk ilhakçi partilerin eline geçmesi düşünülmektedir ..



Bana göre bdp-pkk-hakpar-kadek in tabanı kürt milliyetçilerine dayanır.Fakat bilinç olarak ak pli olan kürt milliyetçi değildir.Buna ihanet demek abartılı olmaz.

BDP-HAK-PAR-KADEK arasında birlikten bahsediyorsunuz.Böyle bir birlik şimdilik zor.Bunlar arasındaki muhalefet kaba saldırı şeklinde sürüyor.Buna muhalefet denmez.



Aslında kendilerini kürt ulusunun önünde gördükleri yok.Sadece yasal zeminde bu kadar siyaset yaptıklarına inanıyorum.

Bence umutsuzluğa düşecek kadar durumumuz kötü değil.Bu halkın kahramanları hiç bitmedi,bitmezde..



Not:Unutmadan şunu söyleyim.Siteni sürekli ziyaret ediyorum.Güzel yazılarını sabırsızca bekliyorum.



Başarılar.

Keke Merhaba,

ben Kuzey Kürd partilerinin bağımsızlığı hedefine koyupta siyaset yapamayacaklarının bilincindeyim fakat en azından ama Kürd politikası yapapabileceklerini, yapmaları gerektiğini düşünenlerdenim.

Şimdi Kürd pertilerinin ismi, cismi, politikası ve neredeyse her şeyi Türkse o zaman buna ne demek lazım? Eğer bir Kürd ÜLKESİ ve ULUSU varsa ona endekslenerek politika yapmamız gerekir diye düşünüyorum.

Yok program Türk, isim-cisim Türk ben ne edeyim öyle sözde Kürd Partisi'ni?

Biliyorum belki de ben sahış olarak Kürd partilerinden çok bekliyorum olabilir ama ortada eger bir sorun varsa o sonunun da ismini koyarak dile getirmek gerektiğini düşünüyorum. Öyle ki insanlarımız kimin gerçekten ne istediklerini bilsinler.

Bana göre Kürdlere ihanet edenler aslında Kürdlere bilinçli bir şekilde kemalizmi aşılayan Kürdler ve Kürd partileridir. Dahası Kürdleri Türkleştiren Kürd parti ve örgütleridir.

Türkler bizim Kürdistani politika yapıyoruz diye eğer partilerimizi yasaklıyorlarsa bize düşen görev bu yasakları hiçe saymak ve delmektir. İşgal ve ilhak edilmiş ülkemizde bilmemiz gerekiyor ki her şeyin bir bedeli vardır. Bedelsiz hiç bir şey olmuyor. Gerçi Kürdler çok bedel ödediler ama maalesef kendi içerisinde gereken toleransı ve hoşgörüyü sağlamadıklarından zayıf düşüyorlar. Aslında benim en çok üzerinde durmak istediğim ve vurgulamak istediğim budur.

Sitemi ziyaret etmeniz beni çok sevindirmiştir. Gözlerinize sağlık! Ben oraya artık fazla yazı asmakla siteyi boğmak istemiyorum. Eğer zamanım olursa forumlarda yazmaya çalışacağım. Ama inanın ki şu aralar çok yoğun olduğumdan maalesef fazla yazamıyorum. Diğer yandan son 12 yılda yüzleri aşan hemen her konuya değinen makale yazdık ama herhangi bir sonuç aldık mı onu da kesin olarak bilmiyorum.

Şair, hiç bir şey boşuna değildir diyor bakalım gelecek yıllar da Kürd politikasın da neler olacak çok merak ediyorum tabii.

Ben kendim bir yandan umutluyum bir yandan da umutsuzum, çünkü onlarca Kürd parti, kurum ve kuruluşun oluşu bana umut veriyor ama bunlar arasında ÜLKEYİ SAVUNAN ortak bir konsensusun olmayışıda beni umutsuzlandırıyor.

Bakalım Irak'ta Sayın Talabani yine Cumhurbaşkanı olacak mı? Doğrusu çok merak ediyorum ama Kuzey Kürdistan'da gelişmeler pek iç açıcı değil.

Ne yapalım? Sağlık olsun artık. İnsan en sona ümidini yetirir derler ya ben de de bir az öyle. Umudum var ama realitemiz maalesef içler acısı.

Selam ve saygılar

LÜTFEN BU YAZIYI IYI OKUYUNUZ!

CHP Genel Baskani Deniz Baykal il kongresine katılmak için gittiği Van'daki protesto gösterileri AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in talimatıyla AKP Van Milletvekili İkram Dinçer tarafından organize edildi. Dinçer göstericilere 150 TL verdi.

CHP Genel Deniz Baykal il kongresine katılmak için gittiği Van'da yapılan protesto gösterisinin ayrıntıları ortaya çıktı.

CHP'nin Van'da ki il kongresine katılan CHP lideri Baykal'a taşlı, yumurtalı organize bir protesto gerçekleşti. "Katil Baykal", "Ergenekon’un avukatı Baykal" ve "Faşist Baykal" sloganlarının atıldığı gösteri basında BDP ve PKK’ye mal edildi.

BDP Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Van’daki protestoyu düzenleyen grubun AKP’li olduğunu ve Hüseyin Çelik tarafından organize edildiğini açıklayarak bu haberleri yalanladı.

ANF’ye bilgi veren BDP yetkilileri de ''gösteride yer alanları Van’da kime sorarsanız AKP’li olduğunu size söylerler. Gösteride tek bir BDP üyesi ve sempatizanını bulamazsınız. Üstelik bizim gösterilerimizde atılan sloganlarımız da belli’’ diyerek, basının BDP’yi suçlamasını eleştirdi.

Van'daki CHP teşkilatı yetkilileri de protestocuların BDP’yle ilişkisi olmadığını belirterek, Baykal’a taş ve yumurta atanların AKP’li olduğunu söylediler.

TALİMAT ÇELİK'TEN ORGANİZE DİNÇER'DEN

Alınan bilgilere göre AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Baykal’ın Van ziyaretinden iki gün önce partisinin Van milletvekili İkram Dinçer'e protesto gösterisi düzenlemesi talimatı verdi. Bunun üzerine Dinçer bizzat AKP Van İl Teşkilatını yönlendirdi. Protestoda atılacak sloganlar yine Dinçer tarafından belirlendi. Üstelik gösterinin elebaşlarına da 150 TL para verildi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise taşlı yumurtalı saldırıda parmağı olmadığını ancak, ‘’protesto etmek makul bir şekilde olabilir’’ ifadelerini kullandı.

DİNÇER YEREL SEÇİMLERDE DE GÜNDEME GELDİ

Saldırıları Çelik ile birlikte organize eden Van Milletvekili İkram Dinçer, yerel seçimler sırasında PKK mektuplarla seçmenleri tehdit ettiğini ileri sürmüştü.

Van’da AKP’nin seçimleri kaybetmesini bir türlü kabullenemeyen Dinçer, ‘’her türlü şiddet, şantaj ve tehdide başvurduklarına şahit olduk. Sandıkların hakimiyeti yoktu. İnsanlar, şantaj mektupları ile 'oyunuzu verirseniz, canınızla ödersiniz' diyerek tehdit edildi. Vatandaşların bir kısmı, can, mal ve çocuklarının geleceği için ya sandık başına gitmedi ya da oyunu DTP'ye vermek zorunda kaldı’’ ifadeleriyle gündeme gelmişti.

ANF NEWS AGENCY