Matriarchat/Patriarchat ve Feodal-Kürd ErkegiErkeğin kadınlar üzerindeki (patriarchat) veya kadınların erkekler üzerindeki (matriarchat) egemenliği bazı hayvanlardaki gibi tabii mi yoksa sonradan olan sosyalizasyonla birlikte suni mi?
Hayvanlardaki gibi dedim, çünkü insanlarda düşünen hayvanlardır ve örneğin Elefantlarda dişi olanı, ya da Chimpanzeeler de dişiden kudretini alan erkek öncülük yapar. Onlar bunu içgüdüsel yapıyorlar.
Insanlarda anlaşılan karışık bir form vardır. Ilkin kadınlar erkekler üzerinde, sonrada erkekler kadınlar üzerin de eğemenlik kurmuşlar.
Sınıflı toplumlardan beri kadınlar erkeklerin egemenliği altında yaşıyorlar. Buna da iş ayırımı neden olsa gerek. Kadınlar çocuk yapıp; çocuk, ev ve bahçe işleriyle uğrasırken, erkek ok ve yay ile avlamaya gider. Bu durum halen günümüze dek devam eder. Yani bu olay genetik değil sunidir ve istenilse her an yine terkedilebilinir.
Bu karışık form Batı’da bir çok insan tarafından gerçekleştiriliyor.
Bilindigi gibi Batı’da coğu kadınlar çifte sömürülürken, yani kadın hem normal calışmaya gider, hem de evde ev işlerini görür, alış-veriş yapar vs. Orta Dogu’da kadının hiç bir hakkı yoktur. Orta Dogu’da kadın erkeğin kölesidir.
Kadınların erkekler ve erkeklerin kadınlar tarafından yönetilmediği, ikisin de tam eşit olduğu bir toplumun olacağına inanıyorum. Bu bugün veya yarın olmaz ama gelecekte, belki 100-150 yıl sonra olması mümkündür. Aslında bu yazıyı okuyan her Kürd erkeği kendisinden başlayabilir.
Kadının yaşamı en önemlisiydi, çünkü doğum veya reproduktion yapması kendisini adeta kutsallaştırmıştı. Erkeğin avcı oluşu ve fiziksel yetenekleri onları bütünleştirdi. Biri diğerinin hizmetindeydi.
Ay kadının simgesidir. (Menstruation=28 gün) Moon, Month, Menstruation takvimi ve yaşamı yaratan kadın için söylenmiştir.
Güneş erkeğin simgesidir.
Çok eski kültürlerde kadın ve erkek arasında bir harmoni vardı, çünkü bunlar zıt değil, birbirini bütünleyici varlıklardı, biri digeri olmadan yaşayamazdı.
„Yin + Yang”, „Alpha + Omega”, „Kan + Mısır” Eski Orta- ve Güney Amerika’da yerli halklarında „Kadın + Erkek” i dile getiren, onların zıt değil, bütünleyici olduğunu vurgulayan premonotheik toplumların sebolleridir.
Sonradan erkeklerin çılgınlaşmasıyla “territorial pissing” ve monotheist dinlerin ortaya çıkmasıyla kadının değeri düşüyor.
Bizim toplumumuzda, yani Kürdistan’da kadının maalesef hiç bir hakkı yoktur. Bunu ben tabii genel anlamda söylüyorum ama istisnalar her ülkede vardır.
Sorun bence sadece feodalizm ve sömürgecilik değildir. Sorunun asli bizim kültürümüz ve biz kendimiziz. Kürd erkeği kendisi her yürüyüşte, seminerde vs. en önde yürür, seçer ve seçilir, fakat iş eşine, kızına, kız kardeşine geldi mi istemez. Tabii bu bir kültürel sorundur. Senin kızın katılım sağlar en önde yürürse başkaları ne der? Bizim toplumumuzda hem erkekler hem de kadınlar hep baskalarının ne dediği için yaşarlar. Uzun bir konu. Detaylarıyla yazmaya kalksak bir kitap eder. Kısa keselim:
Kürdistan’da bir zihniyet devrimi yapmak, kadınlarımızı özgürleştirmek şart! Ama bunuda ancak Kürd Kadınları yapabilir, Kürd erkeği değil.
Alan Lezan, Frankfurt am Main – 09. Mayis 2008http://alanlezan.net/