Yıldız tapınıcıları.. Dinlerin temeli Zerdüştilik ya da Kürtlerin efsanevi dini İsmet Yüce / Rus Kürdolog Minorsky’e göre Kürdistan’a islamiyet gelmeden önce Kürt halkı Zerdüşti idi. Her ne kadar yeteri kadar güncel kanıtı olsa da, Aryanilerin ve Kürt halkının günlük yaşayışlarında bu pagan gelenekler hala görülmektedir. Kürtlerin islamiyete geçişi, oldukça yavaş ve sancılı bir süreç izlemiştir. Ancak 13 yüzyilda Kürtlerin İslamiyete geçişi tamamlanabilmiş olsa da, hala, başta, Orta Kürdistan olmak üzere Kürdistanın birçok kesiminde Ezidiler yaşamaktadır. Kürtlerin giyimlerinden, günlük yaşayışlarına kadar bir çok alanda Zerdüşti etki açık olarak görülmektedir.
Yedinci yüzyılda, Hewrami (Gorani) lehçesiyle, İslam ordularının Kürt Zerdüştilere yaptığı katliama ağıt:
‘Kutsal yerler yakıldı, kutsal ateşler söndü
Herkesten gizlerdi namlı büyükler
Zalim Araplar girdi ta Fırat’a dek
Köylerden tut da ta Şehrizur’a kadar
Esir alındı bütün kızlar ve kadınlar
Kendi kanında boğuldu özgür adamlar
Kimsesiz kaldı Zerdüşt’ün töresi,dini
Yüce Hürmüz affetmeyecek hiç birisini’ Kesin tarihi üzerinde anlaşılmamış olsa bile, ortalama, milattan önce 2000’lere varan bir başlangıç tarihi olduğu ortak kanıdır. Söylentilere göre: M.Ö. 470; Eski Yunana’a göre: M.Ö. 1800; Babil kaynaklarına göre ise: M.Ö. 2000’lere dayanmaktadır. Zerdüştliğin ana kitabı Avesta M.Ö. 400’de tamamlandığı düşünülüyor.
İlk İbrani tapınağından çok önce, İsa’nın doğumundan önce veya İslam görevlendirmesinde, Zarathustra’nın evrende tek tanrı öğretisini ve iyi ile kötünün savaşını, hatta dünyanın sonundan bahseden dini oluşturmuştu.
Hindistan’dan, Mısır’a o tarihte bilinen medeniyetlerde oldukca etkili olmasına rağmen, Batı Avrupa’da uzun yıllar ancak araştırmacı bir çevre tarafından incelenmekte idi. Modern çağın kurucularından birisi saylabilecek; filozof: Friedrich Nietzsche,kendisinin de felsefesinin dönüm noktası sayılan: Ve Zerdüş Böyle Buyurdu kitabı yayınlandıktan sonra, 1900 yüzyılın başında, Zerdüştlük başta Avrupa olmak üzere bütün dünyada bilinir hale geldi.
Zerdüşlük bilinen bütün medeniyetleri etkilemiştir. Kendisinden sonraki bütün dinlere, kavramsal ve felsefik temel oluşturmuştur. Günümüzde daha da sistemleşen dinler ve felsefeler; rituel ler ve temel alınan söylemlerde, bazen birebir, Zerdüştlük ile benzerlikler bulunmaktadır. Çağımızda Ezidilerin dini olan Zerdüştlük, Kürtlerin tarihsel dinidir. Bilinen ‘semavi dinler’ öncesi ilk düalist dindir. Dinlere giren temel kavramlar Zerdüştilikte vardır. İyilik-kötülük; cennet-cehennem; günah-sevap; tanrı-melekler, gibi dini temellendiren felsefe ilk kaynağını buradan alır.
Bundan 250 yıl kadar önce nüfusları kalabalık olan Ezidiler, sistemli yürütülen göç ve katliamlarla sayıları 100 binlerle ifade edilir hale gelmiştir.
Zerdüşt peygamberin M.Ö. 630 yıllarında doğmuş olabileceği tahmin ediliyor. Ölümü ise 77 yaşlarına doğru olduğu yorumlanıyor. Bu da M.Ö. 560 yıllarına denk gelmesine rağmen, yukarıda da değinildiği gibi; M.Ö. 6000 veya 1000’li yıllar yorumaları, akla; birinci Zerdüştte varmıy dı? Sorusunu getiriyor. Zerdüştlük kavram olarak: Yıldız Tapınıcıları anlamına geliyor ki, anlam bakımından da, öğretinin felsefik içeriğine denk düşüyor.
Kuzey İran’dan, Sabalan Dağında kutsal mağaraya (bütün sonraki dinler de bir mağara imgesi bulunmaktadır) vardıktan sonra, İran’ın içlerine doğru yürüyüşe geçtiği söyleniyor. Bu yürüyüş sırasın da, Urmiye gölünün alçalarak yürüyüşcülere zarar vermeden geciş sağladığı rivayet edilir (Musa’nın Kızıl denizi geçme efsanesinin kaynağı anlaşılmış oluyor). Bütün bu bilgiler asıl kaynaklarda bulunmaktadır.
Bu yürüyüşten sonraki bir sınanmanın ardından, kendisine peygamberlik verilmiştir. Avesta (Kutsal Kitabın, aryan dillerinden, Kürtçe’nin Goran lehçesinde yazıldığı bilinmektedir. Din söylemleri en fazla Medya ülkesinde kavramlaşmıştır. Yezidi kelimesinin kökeni’Yazata’; ”tanrı”anlamına gelmektedir.
Zend Avesta; temel seçimler ve açıklamaları anlamında olmaktadır. Avesta ise; ’temel veya temel seçim’ demektir.
Zerdüşt Peygamberin geliştirdiği tanrı kavramı, kendisinden sonra gelen peygamberlerin getirdiği tanrı kavramından çok daha fazla karmaşıktır. Tanrıyı her yönüyle kavramaya çalışmış ve ifade etmiştir. O Kadar ayrıntılı açıklanmıştır ki: İskender’in talanından, Zerdüşti din adamları bir araya gelerek tahribatlardan artakalan kutsal metinleri, 12 bin öküz derisine yazdıklarını bildirirler.
Bahdiniler(Behdinan), Avesta(ilk kutsal kitap), 21 nosk ‘buket veya kitap’ halinde Ahura Mazda(Yüksek melek,yüksek tanrı) tarafından, Zerdüşt Peygambere indirildiğini, onun da bunları değerli takipcisi, Viştaspa’ya emanet ettiğini söylerler. Bu bilgilerden çıkan diğer önemli tarihsel bilgi ise; Zerdüştiliğin, Ezidilikten önce olduğudur.
Avesta’nın bir bölümü Gathalar’dır.Yast ve Yasnalar M.Ö. 250 yılında şekillenmiştir ve bu şekillenme süreçtir.
Gathalar, Zerdüştün tanrı Ahura Mazda tarafından insanlara bildirmekle görevlendirdiği kutsal metinlerden arta kalanlardır. Avesta 72 Yasna’dan oluşmaktadır. Yasnalar lirik ilahilerdir. Yasnaları oluşturan Gathalar, Avestanın şiirsel olarak düzenlenmiş olan bölümleridir.
Avesta üç bölümde oluşur:
1-Vendidad
2-Visperad
3-Yasna Vendidad; Avestada dinsel kuralların ve bazı mitsel öykülerin derlenerek kitap haline haline getirilen ilk bölümdür. Dinlere karşı kurallar anlamına gelir.
Visperad; Bahdini tapınaklarında karşılaştırma ile okunan dualar ve adanması gereken kurbanlarla ilgili bölümdür.
Yasna; 72 bölümdenden oluşur, lirik ilahilerdir.
Ezidilik, dünyanın yedi melek tarafından yaratıldığına inanır. Ana teme Tanrı (Ahura Mazda) ile Melek-i Tavus (kutsal görülür, diğer dinlerin şeytan diye adlandırdıkları kavrama bu ad verilir) arasındaki ikiliktir. Tanrı dünyanın yaratıcısı olan fakat koruyucusu olmayan bir varlıktır. Melek-i Tavus; ilahi iradenin etkin yürütme gücü-merciidir.
Yaygın inanışın tersine, Ezidiler ŞEYTANA TAPMAZLAR, Melek-i Tavus’u, Tanrının gözünden düşen, fakat tövbeden sonra tekrar Tanrının lütfuna mazhar olacak bir melek olarak görürler. Şeytan kendiliğinden vardır. Diğer dinlerde ise şeytanı, Allah yaratmıştır.
Kötülüğün varlığına ve cehenneme inanmazlar. Mazdacılara göre,Ahura Mazda,tek yaratıcı tanrı, ilk başta sonsuz ışıklı mekanında bulunuyordu. Herşeyi bilen ve hikmet sahibi olarak nitelendiriliyordu ki, Aryanlar buna “din” diyorlardı. ”Din” Aryani bir kelimedir ve müslümanlar da bu anlamda kullanmışlardır.
Ahura Mazda tek yaratıcı tanrıdır. Peygamberliği ve tanrısal haber vericiliği, Ahura Mazda’nın kendisi tarafından Zerdüşt’e verilmiştir. İyi ve kötünün savaşında, ”Bahdini”; ‘iyi dinli’ olanlar kazanacaktır.
İnancın en temel öğesi, melek-i tavusun(diğer inançların şeytan dediği), üst düzey tanrı tarafından yaratıcı olmakla görevlendirdiği anda ortaya çıkar. Felsefeye göre karanlık (kötülük) aydınlığın olmadığında vardır. Kötü olumlu şeylerin yokluğunda kendisini gösterir. İyilik olursa kötülük gider. Kutsal kitap; ’Yalvah’da “Ben, iyiliğin ruhu; her olayın içinde ben varım, ki dıştakiler buna ‘kötü’ diyorlar’, der.
Gatha’lar insanların günlük yaşamının kayıt altına alındığnı yazar.
Beş vakit tapınma emreder ve tapınma öncesi kısmi ve genel temizlik yapılmasını açıklar.
Zerdüştlüğün dini sistemi derin ve karmaşıktır. Eski Yunan felsefesinden modern dinlere kadar hepsinin temel öğelerini barındırırlar.
Altı temel öğeden (meleklerden) hareket edilir:
AŞA: Hak düzeni, Ahura Mazda (tek, en yüksek tanrı), Aşa aracılığı ile genel düzeni kontrol eder.
VOHU MANAH: İyi akıl, iyi amaç; insanın iç kontrolunu yaparlar. İnsan-tanrı ilişkisinde köprü rolü oynuyor.
KHŞATHRA: İlahi egemenliğin temsili, iyi düşünme, iyi söz, iyi eylem uygulayıcısı. İnsanlar bu dünya hayatını bitirerek sonsuz mutluluğa giderler.
ARMAİTİ: Dine bağlılık, dindarlık veya sevgi ilişkisi.
HARVATAT-
AMERETAT: Sağlamlık, fiziksel bütünlük koruyucusu.
Günümüzde en çok bilinen isimlerden ŞEYH ABDİ İBN MUSAFİR(1070-1162), yeni felesefeyi, 12 yüzyılda şekillendirmiştir. Şeyhin türbesi, Musul yakınlarında LALİŞ’tedir. Kutsal sayılır, ziyaret edilir ve namaz sırasında ezidiler, güneşe ve Lalişe dönerler.
Kürt Halkının bütün tarihsel değerlerinde olduğu gibi, Zerdüşlükte de sömürgeci kültür sürekli bir yozlaştırma ve unutturma politikası geliştirmiştir. Felsefenin içine oldukca islami öğeler yerleştirmiş ve sisteme yaklaştırarak asıl köklerinden uzaklaştırma cabasına girmiştir. Şu an genel olarak bilinen ve uygulanan sistem, aslına oldukca, uzak karma bir anlayıştır. Yeniden öze dönülerek düşünceyi sistemleştirmek gerekmektedir. Kürt halkı ancak böylesi uğraşlarala sağlam bir tarzda kültürleri ile buluşabilr ve toprağa sağlam basabilirler.
Çok karmaşık ve mitolojik olan konu, bir makale kapsamın da ançak bu tarzda özetlenebilir. Okur bunu referans alarak diğer kaynaklara yönelerek ayrıntılara girebilir ve yeni sonuçlar çıkabilir. Kaynak sayısı çesitli dillerde 10-15’i geçmemekle birlikte genel anlayış verilmektedir. Kürdistanlı araştırmacılar tarihin aslını ortaya çıkarmaları gerekmektedir. Çünkü yorumlar genellikle merkeze yakınlaştırma çabaları ile doludur. Zerdüştlüğün Kürdi yanı temeldir ve buradan hareket edilmelidir.
KAYNAKLAR:
-Wadie Jwaided; Kürt Milliyetciliğinin Tarihi
-David Mcdowall; Modern Kürt Tarihi
-M.Sıraç Bilgin; Zarathustra
-Minorsky; Kürtler
-James Darmensteler; The Zend Avesta
http://turkish.rizgari.com/modules.php?name=News&file=article&sid=28742