Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
HomeHome  Latest imagesLatest images  SearchSearch  RegisterRegister  Log in  
Kürd Ulusu'nun Çıkarları; Her Türlü Parti, Kurum, Kuruluş, Örgüt ve Kişilerin Çıkarlarının Üstünde ve Ötesindedir. Her Şey Kürdistan İçin!

 

 FORUM TARTIŞMALARI ÜZERİNE!

Go down 
2 posters
AuthorMessage
Soran

Soran


Mesaj Sayısı : 21
Kayıt tarihi : 2010-03-21

FORUM TARTIŞMALARI ÜZERİNE! Empty
PostSubject: FORUM TARTIŞMALARI ÜZERİNE!   FORUM TARTIŞMALARI ÜZERİNE! Empty06.04.10 8:07

FORUM TARTIŞMALARI ÜZERİNE!





“İnsan, insana özgü bir dünyanın ideal var olma şartlarını yaratmak imkânını ancak benliğin yeniden ele geçirilmesi ve arındırılması yönünde göstereceği çaba ve özgürlüğün sürdürülmesi için taşıyacağı hassasiyet sayesinde bulacaktır.” Frantz Fanon- Siyah Deri Beyaz Maskeler.



Bizler geçmiş yaşananın değil gelecekte yaşanacak olanların üzerinde inatla durmak isterken, geçmiş yaşananda öğrendiklerimizle, çıkardığımız derslerden ve edindiğimiz deneyimlerin sonucu olarak hareket ederiz. Geçmişte yaşanan ve söylenen tekrarlardan kendimizi arındırmadığımız sürece yapılan eleştirilerin bizi geliştireceğini anlayamayız, dolaysıyla kendimizi dönüştüremeyiz.



Solculuk hastalığının Kürt yurtseverlerinde yarattığı tahribatın üzerinde durmak yerine onu inatla derinleştirmeye çalışıyoruz. Soluculuk hastalığı, “ilerici” “devrimci” “yurtseverlik” kavramlarını kendine örtü yaparak gerici yanlarımızın geliştirilmesine ön ayak olmuştur.



Yapılan eleştiriler karşısında psikolojik olarak içinden geldiğimiz toplumun geri değer yargılarına sarılarak savunmaya geçeriz. Yapılan eleştiriyi hakaret olarak algılar, olaylar ve olgular karşısında yetmezliğimizi toplumun geri değer yargıları ile kapatmaya çalışırız.



Uzun süredir gözlemlediğim ve yaptığım bire bir görüşmelerde edindiğim izlenimlerim sonucunda ulaştığım nokta içler acısı bir yerdeydi. Ve ben bu durumdan ürktüm. Örneğin; örgüt çalışmalarında yüksek düzeyde eğitim almış insanlardan çok eğitim düzeyi düşük zayıf insanlara gidilmiştir. Onların örgütlenmesi ve yönlendirilmesi çok daha kolay görünmüştür. Bunun gerekçesi de dışarıdan bilinç götürme olmuştur. Ve bu örgütlemeye çalışılan insanlar yavaş, yavaş sosyal yaşamın zengin kültüründen soyutlanarak dar bir alana hapis edildiği, daha fazla içlerine kapandığı, sosyal faaliyetlerin insanları bozduğunu, kapitalist kültür olduğu kafalara yer etmiş olarak yönlendirildiği ortaya çıktı.



Forumlarda izlediğim tartışmalarda ulaştığım en önemli nokta ise şu olmuştur: öğrenmek, sormak, araştırmak vs. den çok bir kişinin söylediği yanlış veya doğru söz etrafında günlerce durulduğu ve söylenen den çok söyletme yöntemiyle tartışıldığıdır. Bilimsel eleştirilerden ve tartışmalardan çok kişilerin özel hayatı söz konusu edilerek onu yıpratmaya, karalamaya veya kırmaya çalışılıyor. Oysa sorun düşünce sorundur, kişilerin özel hayatı değildir. Ve işin ilginç yanı kin güdülür, intikam alma, öç alma duygusuyla hareket edilir. Geçmişte kişilerin yaptığı yanlışlar sürekli gündemde tutularak ona karşı bir silah olarak kullanma eğilimi, çabası ağırlıktadır. Hayatın değişiminden, düşüncelerin gelişen koşullara göre değişiminden, insanın bugünü dünkü durumundan farklı olabileceği düşünülemez. İki kere iki dört ettiğine göre bu kesindir(!) Peki, bu iki kere ikinin dört etmesi kesinliği neye göredir? Neden ölçü birimlerinde suyu bir kaba koyduğumuzda ağırlık ölçüsü litre olarak hesaplanırken, aynı kaba koyduğumuz toprak kilo olarak hesaplanıyor? Henüz bir kesinlik yok, fakat bu sorular ışığında insanlık yoluna devam ediyor. Biz ise basit olandan hareket ettiğimiz için bizi aşan sorular karşısında basit çıkarımlarla kendimizi tutmaya çalışıyoruz. Biraz da saldırganlığımız buradan gelmektedir.



Tartışmalarda, eleştirilerde kuşkucu olmak gerekiyor. Kuşkucu olmak bizi araştırmaya, yeni şeyler öğrenmeye iter. Biz öğrendikçe karşımıza çıkan sorunları çözme yöntemi de kolaylaşır. Yazılan çizilen, söylenen şeylerin mutlak bir amacı olduğunu göz ardı edemeyiz. Örneğin: bizlere İşkencenin ne kadar kötü olduğu, vahşi ve acımasız olduğu anlatılır ve yazılır. İçeriye düşen militanlar okudukları, duydukları, dinledikleri bu acımasız işkencelerin kendilerinde yaratacağı ürpertiyle titrer ve o korkuyla çözülmeye başlar. Oysa yapılan işkencenin bir amacı bir hedefi olduğunu öğrenen bir militan çok daha iyi direnme noktasında kalır. Bunu kendi yaşamımdan biliyorum. 12 Mart 1975 de tutuklandığım zaman gözlerime bağlanan lastik bantla birlikte okuduğum, duyduğum ve dinlediğim işkence seansları aklıma geldikçe içim ürpertiyle doluyor titriyordum. Bu durumum karşısında sorgucularım kahkaha attıklarında birden kafamda bir şeyler dank etti: bana yapılan işkencenin bir amacı var, beni çözmek! İşte o anda kendi gerçek kişiliğimle yüz yüze gelince sakinleştim.



Biz Kürtlerin en kötü yanı pohpohlanmaktan haz alırız, ama kuşkucu olmayız! Birilerinin bizden farklı düşünmesini kabullenemeyiz. Bir ulus, bir toplum farklı düşünceler, farklı ideolojiler, farklı sınıf ve katmanlarıyla vardır ve biz bu var olanlarla ortak ve yan yana yaşıyoruz. Kapı komşumuzla karşılaştığımızda birbirimize gülümseyerek selam veriyor hal hatır soruyoruz. Tartışmaya başlasak ideolojik veya siyasi anlamda kesin kes iki zıt kutuptayızdır, ama komşuluk ilişkileri açısından o tür şeyler bizim komşuluk hukukumuzu bozmaz.



Sorun şudur solculuk hastalığından arınıp normal insan olarak yaşama, mücadeleye sarılmak. Bir insan olarak başladığımız bir şeyin amaç ve hedeflerine giden yolun kilometre taşlarının saygıyla döşendiğini görmemiz bize güç verir. Dolaysıyla karşıtımıza dönüşmeden kendimiz olmak burada ortaya çıkar. İnsan kendisinde var olanın karşısında da olduğunu kabul etmek zorundadır, yoksa ne demokrat olunur ne de demokrasi olur... Fransa da Sağcılar, liberaller Komünistlerden şikâyetçi olduklarını Fransa devlet başkanı Charles de Gaulle’e anlatırlar, Charles de Gaulle bu şikâyetler karşısında şöyle der : “biz komünistlerden onları nasıl yöneteceğimizi öğreniyoruz.” Onun için bizde karşıtlarımızı nasıl yeneceğimizi onlardan öğrenmek zorundayız.



Soran
Back to top Go down
süleyman hamza




Mesaj Sayısı : 20
Kayıt tarihi : 2010-04-01

FORUM TARTIŞMALARI ÜZERİNE! Empty
PostSubject: Re: FORUM TARTIŞMALARI ÜZERİNE!   FORUM TARTIŞMALARI ÜZERİNE! Empty06.04.10 11:33

Merhaba SORAN





İlerici

Çağdaş

Yurtsever

Devrimci

Aydın

Kavramları genel olarak ikinci ve üçüncü dünya halkları arasında kulanılan terimlerdir

Eğitim açısından gelişmiş toplumlarda kulanılsada yüzeyseldir.Özelikle Ortadoğu gericiliğinde,bu kavramlar aşırı tepki olarak varlığını korur.Toplumsal katmanlar ve hakim olan gericilik bu kavramları tepki aracı olarak sürekli besliyor.



Zaten çıkış noktası,ezilenin varlığıdır.İnsanlığın adalet isteme ifadesidir.Yanılmıyorsam sizin eleştiri noktanız bu değil.Bu kavramlar ilhakçı devletlerin kendi varlığını kurdistan üzerinde süreklileşmesine katkı sunmasını sağlamak için bu evrensel değerleri özünden kopararak halkımızı, ulusal değerlerinden uzaklaştırmak için kulanmasıdır.



Burada yapılan itiraz haklıdır.Diğer taraftan kurdistanda bu kavramları kulanan kürt örgütleri içeriği boşaltılmış slogan olarak kulandıkları doğrudur.Bence bu kavramları kulanmanın çokta anlamı yok.Yapılan iş kişinin aynasıdır.Halkın için yaptığın her verimli çalışma zaten o kişiyi doğal devrimci ve aydın yapmaya yeter.



Yurt severlik kavramı daha çok ulusal sorunla ilgili kitle tarafından kulanılır.Çünkü büyük kitleler kendini halen ilhakçı devletlerin ortağı kabul etmektedir.Burdaki ayırımı belirtir.

Aslında milliyetçilik yurtseverliğide içine alır.Fakat iki kutuplu dünyadan günümüze gelmiş bir kavramdır.Bu kelimenin kulanılmasında kurdistanda yaşayan diğer etnik guruplar ve ilhakçı toplumların tepkisini aza indirmek için kulanıldığını sanıyorum.



Aslında bir ideolojiye bağlıysanız.Sizde özgür değilsiniz.Özgür olamayan bir beyin,başkasını özgürleştiremez.Ben şahsen dinci,liberal,sosyalist fikirleri öğrenerek taraftarı oldum ,günün birinde yeterli gelmedi.Hiç bir ideolojinin askeri olmak istemem.



Başarılar
Back to top Go down
 
FORUM TARTIŞMALARI ÜZERİNE!
Back to top 
Page 1 of 1
 Similar topics
-
» Forum Tartişmaları Üzerine
» Kürtçe Üzerine Analiz
» “Kurdo” Romanı Üzerine
» Zazalar üzerine notlar
» Forumun Dili ve Logosu Üzerine

Permissions in this forum:You cannot reply to topics in this forum
 :: Bixêr û bi Ehla! * Welcome! * Hos Geldiniz! :: Kursîya Serbesti | Serbest Kürsü-
Jump to: